Özel’in konuşmasından bazı satır başları şöyle:

“Camdan bu kadar hakaret olunca, o hakaretlerin gerçekten içten yapılması değil de bir vazife olarak yerine getirildiği çok belli. Bu Mecliste iki tane prompter kullanılıyor. Birini Tayyip Bey, bir tanesini Devlet Bey kullanıyor. İkisinin kablosunu takip edin, saraydaki bir odaya çıkıyor. O yüzden biz onlar istedi diye kavga edecek değiliz. Onların hakaretlerine cevap verecek değiliz. Onların seviyesine inecek değiliz, maazallah çıkarken vurgun yeriz. Onlara rağmen bu memleketin gerçek sorunlarını konuşmaya devam edeceğiz.

Derdimiz, emeklilerin hesaplarına yatan aylık. Derdimiz, yoksulların mutfağında tencerenin kaynayıp kaynamadığı. Derdimiz, cüzdandaki, pazardaki, marketteki, mutfaktaki yangın. Derdimiz, asgari ücretlinin geçim sıkıntısı. Derdimiz, imkansızlıklardan ötürü evladına yurt verilemeyen, yüksek fahiş kiralardan dolayı evladının barınma sorununu çözemediği için kaydı dondurup evladını memleketine geri getiren ananın, babanın derdi. O yüzden Recep Tayyip Erdoğan ile onun üslubuyla değil ama Recep Tayyip Erdoğan’ı üzmeyen İstatistik Kurumu’nun, RTÜK’ün ortaya koyduğu rakamlarla, o hileli rakamların yansımadığı zamlar yüzünden kuş kadar kalmış maaşlarla ve geçim sıkıntısıyla meşgul olmanın, bunları dile getirmenin peşindeyiz.

TÜİK’in rakamları doğru değil ama farz edelim ki doğru olsun. O rakamlarla bile durumun ne kadar içler acısı olduğunu görmek, göstermek, anlamak gerekiyor.

Recep Tayyip Erdoğan, 21 yıllık iktidarı boyunca gelmiş ve zenginden almış, yoksula vermiş demeyi isterdik. Tam aksine yoksuldan almış, zengine vermiş. Emekliden almış, saray danışmanlarına vermiş.

Adalet ve Kalkınma Partisi, iktidara geldiğinde bir en düşük emekli maaşı, bir buçuk asgari ücretti. Yani bugünkü hesapla 25 bin lira olması lazım. 7 bin 500 lirayı 10 bin lira yapıyorlardı. CHP grubu, hiç olmazsa asgari ücret olsun diye önerge verdi. Bu gruptaki milletin seçtiği milletvekilleri, 17 bin liraya el kaldırdı. O çok milliyetçi olan MHP, çok muhafazakar mahallelerden oy alıp onların yoksulluğunu muhafaza edenler, kendi varlıklarını muhafaza edenler, ret oyu verdi.

Milletimiz görüyor. Onlardan, yoksullardan oy alıp, 10 bin liraya el kaldıranlara da yazıklar olsun. CHP Grubu, inançla, gayretle devam edin. Doğrulardan yana el kaldırmaya devam edin. Bu halk, bu millet kendisinin yanında olanı da başkalarının yanında olup da kendisinin emeğini sömürenleri de görüyor. Sizin bu gayretiniz eninde sonunda ama sandığın başına gidince karşılığını bulacak, bu millet kendisini aç, sefil bırakanlardan ve sandıkta oy alıp Mecliste sırtını dönenlerden hesap soracak. Ona yüzünü dönen sizlere gereken desteği verecek, siz devam edin.

Recep Tayyip Erdoğan, rahmetli Ecevit’e ‘Sende hiç utanma yok mu? diyordun. Recep Tayyip Erdoğan, 11 bin 250 lira çay-simit tutarken emekliye 10 bin lira veriyorsun. Sende hiç utanma yok mu?

DEM diyerek, seçim kazanmanın, DEM diyerek enflasyonu unutturmanın, DEM diyerek zamları gizlemenin, DEM diyerek açlığa, sefalete katlanın demenin hesabındalar.

Her siyasi partiyle ne kadar ilişkimiz varsa, DEM ile de o kadar ilişkimiz var.

Özgür Özel ve CHP’nin DEM ile olan ilişkisi gözün, kamera önünde neyse arkada da odur. Arkada can ciğer olup, ön tarafta sahtekarlık yapanlara göre bu dürüst tavrımızı milletimizin takdirine sunuyorum.

 Haftaya 50 bin 783 resmi kayıtlara göre vatandaşımızın hayatını kaybettiği Kahramanmaraş merkezli 11 ilimizi etkileyen büyük depremin yıl dönümünde bütün grup olarak deprem bölgesinde olacağız. Bir kez daha bu büyük felakette hayatını kaybeden, resmi rakamlara göre 50 bin 783 ama her geçen gün rakam artıyor. Bütün vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yararlılara, tedavisi sürenlere acil şifalar diliyoruz.”