Uluslararası sermaye için başta gelen destinasyonlardan olan Çin, bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 20,7 oranında fazla yeni yabancı sermayeli şirketin kuruluşuna sahne oldu. Ayrıca yabancı doğrudan yatırım, bu sürede giren 301,67 milyar yuan (42,46 milyar dolar ) ile yüksek bir düzeyde kaldı. Hükümetin sağladığı desteklerle birlikte Çin’deki doğrudan yabancı yatırımın getirisi, dünyanın en yüksek oranlarından olan yüzde 9,1 olduğunu gösteriyor.

ABD gıda devi Kraft Heinz için Çin, çok büyük nüfusu, geniş piyasası alanı ve her gün artan farklı ve yüksek kaliteli tüketime yönelik talebi ile son derece cazip bir pazar niteliği taşıyor. Aslında küresel talep günümüzde yetersiz ve her bir firma tüketici peşinde koşuyor. Bu anlamda Çin, dünyanın ikinci tüketici piyasası olarak, yüksek kaliteli mal ve hizmet alıcısı sayesinde bu firmalar için aranan bir piyasa olma özelliği taşıyor.

Bu bağlamda Çin, dünyanın en gelişmiş ve kapsamlı endüstriyel sistemine ve etkin lojistik yapısına sahip olarak dünya çapında bir endüstriyel ve tedarik zincirini oluşturuyor. Burada yabancı yatırımcı, küçük yedek parçalardan karmaşık makine düzeneklerine ve hammaddelerden yüksek teknoloji ürünlerine değin her türden ihtiyacını temin edebiliyor.

Nitekim ülkede 100’den fazla partner şirketi olan ABD’li kimya devi Albemarle güneybatı Çin’de bu hafta yeni bir tesis açtı. Britanyalı biyofarma şirketi Astra Zeneca için ise önemli olan, Çin’de bulduğu inovasyon bolluğu ve yetenek havuzu. Alman tel yay üreticisi Kern-Liebers açısından en büyük avantaj, Çin’in destekleyici resmi makamları. Çin hükümeti sürekli biçimde hizmetleri iyileştirme yolunda adımlar atıyor; yabancı firmaların sorunlarıyla ilgileniyor, piyasa odaklı bir iş ortamı yaratıp onların yasal ve meşru haklarını ve çıkarlarını koruyor.