AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, yeni Anaya sürecinden bahsederek, ''Ülkemizin 80 darbesinden sonra oluşturulmuş 82 Anayasasından mutlaka yeni dönemde sivil, demokratik, çoğulcu ve katılımcı bir anayasayı mutlaka meclisimizin bu dönemde, aziz milletimize hediye etmesine bizim arzu ettiğimizi ifade etmek isterim.'' dedi.

Her türlü desteği vereceklerini vurgulayan Güler, TBMM Başkanı Kurtulmuş’un öncülüğünde oluşturulacak her türlü çalışmaya en yüksek düzeyde katkı sağlayacaklarını ifade ettiklerini hatırlattı.

Güler, ‘’Ülkemiz, küresel merkezde her gün değişen ve farklılaşan, gerek ekonomik, gerek siyasi düzlemde bugünümüze uygun olarak bu anayasaya çok ihtiyacı olduğunu ifade etmek istiyorum. 82 Anayasasından derhal kurtulmamız lazım.’’ şeklinde konuştu.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ise TBMM’de yer alan diğer siyasi partilerin görüşlerini alacaklarını vurgulayarak, ‘’Sadece Meclis çatısı altında değil, Türkiye’nin dört bir tarafında bu konuda fikri olan herkesin sürece katkı sunmasını temin edeceğiz. Üniversitelerin, hukuk camiasının, sivil toplum kuruluşlarının ve fikri olan herkesin bu sürece katkı sağlayabilmesi için bir süreci yürüteceğiz. ‘’ifadelerine yer verdi.

Bu sürecin oldukça zor olduğunu anımsatan Kurtulmuş, şöyle devam etti:

‘’Başlangıçta üç kelimenin altını çizerek, bu süreci daha açık bir şekilde yürütmemiz gerektiğini ifade etmek isterim. Bunlardan birincisi şeffaflıktır. Bu süreçte hatta yöntemin bile nasıl olacağını, karşılıklı müzakereler yaparak şeffaf bir şekilde sürecin her aşamasında milletimizin açık bir şekilde bilgilendirilmesini sağlayacak şekilde süreci yönetmeye gayret edeceğiz. Önümüzdeki yasama dönemi başladığında, ekim ayından itibaren bu meselenin içeriğine ilişkin görüşmeler başlayabilir. Bu şeffaflık meselesinin ciddi bir şekilde önemsediğimizin altını çizmek isterim.

İkinci mesele samimiyettir. Yani bu anayasa meselesinin hiçbir şekilde siyasi bir tartışmanın konusu haline getirilmemesi gerekir. Bu anayasa bu mecliste anayasa yapılabilmesi gerçekten bir sorumluluktur. Türkiye’nin iki tane darbenin izini taşıyan mevcut anayasadan kurtulması ve bu konuda da TBMM’nin üyelerinin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi her türlü siyasi mülahazanın üstündedir. Bunun için diyoruz ki; burada samimi olmak, niyet okumaktan vazgeçmek, her şeyi açık ve şeffaf bir şekilde ortada milletin önünde söylemek bu sürecin samimiyetle yürütülmesini temin etmek de herhalde en önemli konulardan bir diğeridir.

Üçüncü mesele ise iklim meselesidir. Anayasa yapmak gibi oldukça çetrefilli, oldukça zor ve milletin bütün kesimlerinin işin içerisinde olacağı sürecin, sağlıklı bir şekilde yürütülmesi için diyalog zemininin sağlam bir şekilde kurulması lazım. Bunun için de bir iklimin oluşması, ben bu iklimin oluşmuş olduğunu görmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum. Normalleşme diyerek son günlerde sıkça üzerinde durduğumuz bu siyasi atmosferin ciddi bir şekilde karşılıklı olarak birbirini anlamak temelinde geliştirilmesi ve böylece siyasi bir müzakere ikliminin oluşması önemlidir.’’

Bu üç temel kavramın etrafında bu sürecin şekillenmesinin doğru olduğunu düşündüklerini ifade eden Numan Kurtulmuş, ‘’TBMM Anayasa yapma ya da yeni Anayasa çalışmalarını, Anayasa değişikliği çalışmaları, adına ne derseniz deyin. Bu anayasa ile ilgili çalışmaları yapma yetkisine sahiptir. Türkiye’de Anayasa yapmak bakımından milletin temsilcisi olan TBMM’den başka yetkili hiçbir kurum yoktur.’’

Son olarak Kurtulmuş, partilerin anayasası olmadığını, anaysa tekliflerinin olabildiğini belirterek, ‘’Bu süre içerisinde partilerimizin anayasa tekliflerini, konularla ilgili görüşlerini olgunlaştıracağını ve müzakere masası açıldığı zaman kendi görüşlerini çok sağlıklı bir şekilde masaya yansıtacağına inanıyorum.’’dedi.