Yeneroğlu, olay hakkında "Nabeel Hasan İstanbul’da bir döviz bürosuna giderek parasını çekmek istemiş ancak bu esnada döviz bürosundakilerle aralarında bir tartışma çıkmış ve polis ekipleri tarafından olayın tarafları Başakşehir Polis Merkezine götürülmüştü. Olayın akabinde Nabeel Hasan hakkında Küçükçekmece Başsavcılığı tarafından “Yağma” suçundan soruşturma başlatılmış, tutuklama talebiyle Küçükçekmece Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilmiş ve hakimlikçe hakkında 31.05.2023 tarihinde “tutuklama kararı” verilmişti. Tutuklanan Nabeel Hasan, aynı gün Maltepe 3 Nolu Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna götürüldüğü, görevli infaz koruma memurları tarafından darp edildiği, o gece ve devam eden günlerde sürekli ağrı ve rahatsızlık geçiren Nabeel Hasan’ın 05.06.2023 tarihinde Maltepe 3 Nolu Kapalı İnfaz Kurumu’nda şüpheli bir şekilde hayatını kaybettiği kamuoyuna yansımıştı." bilgilendirmesini yaptı.

Olayın tanığı olan diğer Filistinli iki gencin, delillerin karartılması amacıyla sınır dışı edilmek üzere Tuzla Geri Gönderme Merkezi’ne sevk edildiği iddialarına yönelik ise Yeneroğlu, “Neden bu iki genç uzun süre Polis Merkezinde tutuldu? Tanıkların Tuzla Geri Gönderme Merkezinde sınır dışı işlemleri yapılarak olaya ilişkin deliller karartılmaya mı çalışıldı?” diyerek Adalet Bakanlığı’nın şüpheli ölüme ilişkin detayları kamuoyuyla paylaşması gerektiğini ifade etti.

Yeneroğlu konuya ilişkin olarak Bakan Yılmaz Tunç’a şu soruları yöneltti:

"Maltepe 3 Nolu Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda meydana gelen işkence ile kasten insan öldürme suçu kapsamında sorumlu infaz koruma memurları tespit edilmiş midir? Bu kişiler hakkında idari ve adli soruşturma başlatılmış mıdır?"

"Nabeel’in otopsi raporu dikkate alınarak ölüm nedeninin infaz koruma memurlarının sorumlu olmasına dair hangi işlemler yapılmıştır? Olaya ilişkin delillerin tamamı toplanmış mıdır?"

"Başakşehir’de bulunan bir döviz bürosuna kendisine gönderilen 400 ABD dolarını almaya gelen ve basit bir tartışma yaşayan bir kişi hakkında neden “yağma” suçundan soruşturma başlatılmıştır?"

"Taraflar arasında meydana gelen tartışma ve bu tartışmanın büyümesi sonucunda kavgaya dönüşen olayda, olaya müdahale eden polis memurlarının, olayı adli makamlara yanlış aktarması söz konusu mudur? Bu olayı adli makamlara bildirirken yabancı düşmanlığı saiki ile yanlış bir bilgilendirme yapılmış olabilir mi?"

"Soruşturma makamları ve sorgu hakimliği tarafından yapılan yakalama, gözaltı ve tutuklama işlemleri kapsamında, maktul hakkında yağma suçundan kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiği de dikkate alınarak, hukuka uygun işlem yapmamaları nedeniyle soruşturma makamları ve sorgu hakimliği hakkında HSK tarafından idari veya adli bir işlem başlatılmış mıdır?"

"Aynı şekilde gerek “işkence sonucu ölüme neden olma suçundan yürütülen soruşturmada” gerekse de “yağma suçundan” yürütülen soruşturma kapsamında “Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar” verilmesi konularında HSK tarafından idari veya adli soruşturma başlatılmış mıdır?"