HUI HUI CHEN - ÇİN - 07.05.2024 - HİBYA - 30 Nisan 2024 tarihinde Çin İstanbul Başkonsolosu Wei Xiaodong'un katılımıyla "Çin’deki Fırsat Dünyası" temalı İstanbul’daki iş çevresi ve basın camiası ile toplantı düzenlendi. Toplantıya T.C. Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi ve Yatırım Ofisi yetkilileri, iş derneklerinin başkanları ve girişimciler, düşünce kuruluşlarının ve Çinli işletmelerin temsilcileri, yerel medya ve İstanbul’da bulunan başkonsoloslukların temsilcileri dahil 100'den fazla kişi katıldı.

Çin ve Türkiye arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin gerçek potansiyeline erişmesi için bir yenisi daha yapılan toplantıda, Çin ve Türkiye’den iş insanları bir araya gelerek mevcut iş birliklerini geliştirmenin yollarını tartıştı. Son günlerde benzeri toplantıların ardı arkası kesilmiyor. Geçtiğimiz haftalarda Okan Üniversitesi’nde yapılan Türkiye-Çin Ekonomi Forumunun ardından "Çin’deki Fırsatlar Dünyası" forumu iki ülkenin ilişkilerinde yeni bir seviyeye geçme istekliliğini bir kere daha gözler önüne serdi.

Etkinlikte konuşma yapan Çin'in İstanbul Başkonsolosu Wei Xiaodong, iki ülkenin daha güçlü ekonomik bağlar kurma ve insanlık için ortak geleceğe sahip bir topluluk inşa etme kararlılığını vurguladı. Wei, "Türkiye'de bin 300'den fazla Çinli şirket faaliyet gösteriyor. Bu şirketlerin toplam yatırımları 3.2 milyar ABD dolarını aşmaktadır. Aynı zamanda birçok Türk şirketinin de Çin'de başarı hikayeleri yazdığını biliyoruz" dedi.

Türkiye'yi her zaman Çin'in en önemli ortaklarından biri olarak gördüğünü dile getiren Xiaondong, Türk yatırımcılara sağlanacak kolaylıklar konusunda açıklamalarda bulunarak Çin pazarının Türkiye ile ortaklıklara açık olduğunu vurguladı ve yatırımcılara kolaylık sağlanacağını ifade etti.

Çin, Türk yatırımcılar için neden fırsatlar dünyası?

Küresel ekonominin dinamosu olan Çin, geçtiğimiz yıl 126 trilyon yuan'ı yani yaklaşık 17,52 trilyon ABD dolarını aşarak çoğu ekonomiden önemli ölçüde daha yüksek olan yüzde 5,2 ile bir büyüme oranıyla küresel büyümenin üçte birlik bölümünü oluşturdu. Bu yılın ilk çeyreğinde Çin'in gayri safi yurt içi hasılası (GSYİH) yıllık bazda yüzde 5,3, tüketim mallarının toplam perakende satışı yüzde 4,7, toplam ithalat ve ihracat yüzde 5 artış sağladı.

2023 yılında ülkenin toplam mal ithalatı ve ihracatı yıllık yüzde 0,2 artışla 41,76 trilyon yuan'a (5,94 trilyon dolar) yükseldi ve bu beklenenden daha iyi bir rakam olarak öne çıkmıştı. Çin'in toplam hizmet ithalat ve ihracat hacmi, bir önceki yıla göre yüzde 10 artışla 6,58 trilyon yuan'a ulaştı.

2023 yılında ülkenin toplam mal ithalatı ve ihracatı yıllık yüzde 0,2 artışla 41,76 trilyon yuan'a (5,94 trilyon dolar) yükseldi ve bu beklenenden daha iyi bir rakamdı. Çin'in toplam hizmet ithalat ve ihracat hacmi, bir önceki yıla göre yüzde 10 artışla 6,58 trilyon yuan'a ulaştı.

Başkonsolos Wei Xiaodong, sunumunda Çin ekonomisine güvenini dört temele dayandırarak şunları söyledi:

“İlk olarak sosyalist piyasa ekonomisinin sistem avantajı yer alıyor. Çin, piyasanın kaynak tahsisinde belirleyici bir rol oynamasını kesin olarak garanti ederken, aynı zamanda hükümetin rolünü daha iyi kullanmayı ve piyasanın başarısızlıklarını etkin bir şekilde telafi etmeyi de odaklanıyor. İkincisi, devasa ölçekli bir pazarın talep avantajı. Çin'in kişi başına düşen gayri safi yurt içi hasılası 12 bin dolardan fazla ve orta gelir grubu 400 milyondan fazla kişiyi içeriyor. 2035 yılına kadar bu rakamın 800 milyona ulaşması bekleniyor, bu da büyük ölçekli, güçlü büyüme potansiyeline sahip bir iç pazar oluşturuyor. Üçüncü olarak, tamamlayıcı endüstriyel sistemlerin bulunduğu bir tedarik avantajı. Çin, 666 küçük endüstri kategorisinden oluşan, Birleşmiş Milletler Endüstri Sınıflandırmasında listelenen tüm endüstri kategorilerine sahip tek ülke konumundadır. Sonuncusu ise, çok sayıda yüksek nitelikli iş gücü ve girişimci yeteneklerin avantajı. Çin, dünyanın en büyük kamu eğitim sistemine sahiptir. Bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik (STEM) mezunları sayısı dünya genelinde ilk sıradadır ve 2025 yılına kadar STEM doktora öğrencisi sayısının 77 binin üzerine çıkması beklenmektedir.”

1982 yılında dönemin Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Çin ziyareti sonrası “Her Çinliye bir portakal satsak zengin oluruz" demiş ve söz "unutulmazlar" arasına kaydolmuştu. 1982 yılında Her Çinliye bir portakal satmak hedefiyle başlayan süreçte bugün gıda, küçük ev aletleri, enerji, finans, hammadde, altyapı gibi birçok sektörde karşılıklı işbirlikleri gelişmiş ve toplamda 2023 yılı verilerine göre 45 milyar dolarlık bir ticaret hacmi oluştu.