Biden’in konuşmasından bazı satır başları şöyle:

“Bir hafta önce Vietnam’daydım ve bu birkaç yıl öncesine kadar böyle bir şey düşünülemezdi. Bu yüzden tarihten ders alarak, tarihten uzaklaşıp acıları dindirebilir, yaraları sarabiliriz. Bunu asla unutmamamız gerekiyor. Tabii ki birlikte ortak amaçlarımız çevresinde el ele tutuşursak insanlık olarak tarihten ve tarihin getirdiği düşmanlıklardan kurtulabiliriz. Bir kez daha dünya tarihinde bir kırılma noktasındayız. Dünyanın gözleri bir kez daha bizim üzerimizde, sizin üzerinizde. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı olarak ülkemin bu kritik andaki liderlik sorumluluğunun farkındayım.

Girişimcilerimizin fırsatlara erişim sağlayabilmesi için bunu dünyanın dört bir yanında yapabilmesi için buradayız. Çatışmaların barışla sonuçlandırılabilmesi, ülkelerin kendi kaderlerini çizebilmeleri için buradayız. Amerika Birleşik Devletleri, daha güvenli, daha zengin ve daha adil bir dünya istiyor. Biliyoruz ki bizim geleceğimiz, sizinkine bağlı. Hiçbir ulus günümüzün zorluklarıyla tek başına başa çıkamaz.

Küresel çatışmaların gölgesinde 1 milyar insanın aşırı yoksulluk içerisinde olduğu bir dünyada eğitime ulaşımı milyonlarca çocuk için artırdık. Milyonlarca hayatı kurtardık. Hastalıklardan, kızamık, tüberküloz gibi hastalıkları tedavi ederek, onlarca milyon kişiyi kurtardık. HİV sebebiyle ölen insanların sayısını büyük ölçüde azalttık ve 55 ülke 25 milyondan fazla insanın hayatını kurtardık. Tüm bunlar birlikte çalıştığımızda neler başarabildiğimize çok önemli örneklerdir. Çok zor sınamalarla karşı karşıya geldik ve geride kimseyi bırakmamak için büyük bir çaba gösterdik.

Bu yıl, UNESCO’ya yeniden katılmaktan dolayı gurur duyuyoruz. Tabii ki onlarca yıllık kurumlarımızın barışı koruyabilmek için artık reforma ihtiyacı olduğu konusunda hemfikiriz. Özellikle her zaman kurumlara katılım sağlayamamış bölgelerde daha fazla var olması, daha karmaşık ve daha bağıntılı olmasını sağlamamız gerekiyor. Dünyanın her yerindeki insanlara ulaşmamız, hepsi için çalışmamız gerekiyor. Sadece bazı bölgedeki insanlar için değil. 21. yüzyıl, bizim ilerlememize ihtiyaç duyuyor. Bu Birleşmiş Milletler ile başlamalı. Gelişme bu kurumda, salonda başlamalı.

Kurumlarımızı daha hızlı, etkin ve katılımcı kılmamız gerekmekte. Örneğin Dünya Bankası’nın daha düşük gelirli ülkelere desteklerini artırabilmesi için çabalarımızı sürdürüyoruz. Böylece sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmamız ve iklim değişikliği gibi sınamalarla daha etkin şekilde mücadele etmemiz mümkün olacaktır.

IMF reformuyla ve dünya ticaret organizasyonundaki reformla hem şeffaflık hem hukukun üstünlüğü hem de rekabet artırılabilir. Böylece günümüzün yeni sınamalarıyla temiz enerji geçişi sağlanabilir, işçiler korunabilir ve sürdürülebilir kalkınma mümkün kılınabilir. Bu ay G20’nin güçlendirilmesi son derece önemli bir noktaydı. Afrika Birliği’ni daimi üye olarak aramıza aldık ve daha da güçlendik.

Yapay zeka gibi yeni teknolojiler, tabii ki hem çok büyük bir potansiyel hem de muazzam tehlikeler içeriyor. Bunların fırsat, iyilik için kullanılması, baskı silahları olarak kullanılmaması gerekiyor. Bunun için Amerika Birleşik Devletleri politika ve yapay zekanın güvenle kullanılması için, önemli adımlar atılması için çaba göstermeyi sürdürüyor. Bu teknolojilerin yönetilmesi gerekiyor. Kontrol altında tutulması gerekiyor. Bizi kontrol etmesine izin vermememiz gerekiyor.

 Mülteciler konusunda bölgesel hem de küresel yaklaşımlarla 21 ülke birlikte hareket ediyoruz ve yeni yasamayla, mevzuatla mültecilerin haklarının korunması için çalışıyoruz.

Terör örgütlerinin çökertilmesi ve halklarımızın savunulması için birlikte çalışmaya devam ediyoruz. Ek olarak tabii ki demokrasi zirvesini düzenleyerek siyasi şiddeti reddediyor, siyasi kurumlarımızı, demokrasimizi güçlendirmek için birlikte çalışıyoruz.

G20’de açıklamış olduğumuz Hindistan’ı Suudi Arabistan, İsrail üzerinden Avrupa’ya bağlayacak bu yeni yol iki kıta arasında ticareti artıracaktır. Bu daha sürdürülebilir, daha entegre bir Orta Doğu ortaya koymamızın mümkün olduğunu, İsrail’in komşularıyla normalleşmesinin hem bölge hem dünya için pozitif olduğunu gösterecektir.

Bizim buradaki hiçbir amacımız, hiçbir ülkeyi sınırlandırmak değildir. Olumlu katkı sağlamak. Çin konusuna gelecek olursak, net ve önceki açıklamalarımla aynı şeyi söylemek istiyorum. Biz sorumlu bir rekabet içerisinde olmak istiyoruz. Bunun herhangi bir şekilde çatışmaya doğru evrilmesini istemiyoruz. Çin’den uzaklaşmak istemiyoruz, sadece riskin azaltılmasını istiyoruz.

Küresel emiyonların azaltılması gerekiyor. Burada en az emisyonda bulunmalarına rağmen küresel ısınmadan en çok etkilenen ada ülkeleri var. Pasifik Ada Forumları’nın da bir üyesi olarak bu ülkelerin iklim krizinin etkilerine karşı dayanıklılıklarının artırılması konusunda çaba gösteriyoruz.

ABD, insani yardım konusunda dünyada birinci sırada olmaya devam etmektedir. Şu andaki en büyük küresel ihtiyaçlardan biri insani yardım olarak dikkat çekmektedir ama iş birliği, ortaklık bunlar gelişimin küresel sınamaları aşmanın bir numaralı çözümüdür. Küresel sorumlu liderliğe ihtiyacımız var. Bizim her konuda aynı fikirde olmamız gerekmiyor. İlerleme için buna ihtiyacımız yok.

Silahsızlanma gibi uluslararası güvenliğin mihenk taşlarından birinden bahsediyorum. Silahsızlanma anlaşmasının çok uzun dönemli anlaşmalardan çekilmesi ve yeni start anlaşmasından çekilerek Avurpa’daki silahsızlanma anlaşmalarından da çekilmesi tüm dünyanın güvenliğini tehlikeye atmaktadır. ABD, iyi niyetle toplu imha silahlarının riskini azaltmak için çalışmaya devam edecektir. Dünyada yaşananlardan bağımsız olarak ABD’nin elindeki son kimyasal silahları da ortadan kaldırdık ve kimyasal silahlardan arınmış bir dünya için elimizden geleni yapmaya devam ediyoruz.

Egemenlik, toprak bütünlüğü, insan hakları gibi Birleşmiş Milletler’in temel değerleri bunların hiçbirinden taviz verilemez. Bunlar olmadan hiçbir hedefimize ulaşamayız. Bu kesinlikle değişmiş değildir ve asla da değişmemelidir.

Rusya’nın komşusu Ukrayna’ya olan işgali derhal sona ermelidir. Amerika tabii ki bu savaşın sona ermesini istemektedir. Ukrayna’dan daha fazla hiçbir ülke bunu sona ermesini isteyemez. ABD, adil ve sürdürülebilir bir barış için Ukrayna’nın yanında olacaktır. Savaş için tüm sorumluluk sadece ve sadece Rusya’dadır. Bunu sona erdirmek de Rusya’nın elindedir. Barışın önünde bulunan tek şey Rusya’dır. Çünkü Rusya’nın barış için bedeli Ukrayna’nın toprakları, kapitülasyonu ve çocuklarıdır. Rusya, dünyanın yorgun düşeceğini ve yalanlarına inanacağımızı zannediyor.”