Güleç, Ankara'da Ulus Meydanı'nda yaptığı basın açıklamasında, depremlerden zarar gören 11 ilin yaralarının hala sarılmadığını iddia etti.

Depremin üzerinden neredeyse bir yıl geçtiğini dile getiren Güleç, ''11 ilde 3'i çocuk olmak üzere kayıp olan 145 kişinin akıbetini hala bilmiyoruz. Bu 145 kişi bizim evlatlarımız, annelerimiz, babalarımız, eşlerimiz. Kimileri için bir rakamdan ibaret olan bu 145 kişi, bizim canlarımız. Bizler her yol ve yöntemi denememize rağmen hala kayıplarımıza ulaşamadık.'' dedi.

Güleç, çoğu insanın enkazların tamamı kaldırılana kadar, enkaz başında beklediğini, tüm resmi kurumlara başvurduklarını, DNA örnekleri verdiklerini belirterek, ''Kayıplarımızı hastanelerde, mezarlıklarda, sevgi ve bakım evlerinde, devletin tüm kurumlarında aradık. Bize gelen tüm ihbarları değerlendirdik, ancak bir sonuca ulaşamadık.'' diye konuştu.

DEMAK'ın, öncelikle kayıpların bulunması ve tüm mağdur depremzedelere yardım etme amacıyla kurulduğunu anımsatan Güleç, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''11 ili kapsayan kayıplarımızın bulunması ve fay hattındaki Türkiye'nin acılarının tekrar etmemesi için çalışmalar yürütmeye devam edeceğiz. Taleplerimiz net. Meclis'te depremde kaybolan yakınlarımızın bulunması için Deprem Kayıpları Arama Komisyonu kurulmasını, fethi kabir ile devletin tüm kurumlarında var olan depremzedelerle DNA eşleştirme işlemelerinin yapılmasını talep ediyoruz. Ayrıca, son zamanlarda gündemde olan, kayıp depremzedelerin nüfustan düşürülme iddiasının da açıklığa kavuşturulmasını talep ediyoruz.''

Güleç, kayıp kişilerin nüfustan düşürülme işlemlerinin isteğe bağlı olmasını talep ettiklerini ifade ederek, ''Canlarımızın kayıp olarak nüfustan düşürülmesini istemiyoruz. Canlarımızı nüfustan düşürmek istiyorlarsa, cenazelerini bulup, bize versinler. Aksi halde kayıp olarak aranan canlarımızın nüfustan düşürülmesini hiçbir şekilde kabul etmiyoruz. Bizler tüm kamuoyunu bizimle dayanışmaya, sesimize ses olmaya çağırıyoruz.'' görüşünü aktardı.