Bakan Uraloğlu’nun konuşmasından bazı satır başları şöyle:

“İnsanlık tarihinde hiç olmadığı kadar manipülasyona ve dezenformasyona açık hale gelmiş bulunuyoruz. Genel anlamda bilgi güvenliğimiz tehdit altında oluyor. Bilgi kaynaklarına ulaşabilmek için haftalar, aylar süren kervan yolculuklarının yapıldığı dönemde de internet bağlantısı sayesinde bir tıkla mikro saniyeler içerisinde her türlü bilgiye ulaşmanın mümkün olduğu bugünde karşımıza bilgi felsefesinin temel problemi olan o soru çıkıyor. Bilginin kaynağı nedir? İnternet çağında bu anlamı soru hala geçerliliğini koruyor.

Yarım asrı aşkın bir tarihi bulunan internet, özellikle son 25 yıl içerisinde alışkanlıklarımızı, zorunluluklarımızı değiştirdi ve dönüştürdü. Bugün hayatımızın başrolünde internet bağlantısı olan mobil cihazlar bulunuyor. Bu sayede temel bilimlerin referans kaynaklarına külliyatlar dolusu bilgiye bir tıkla ulaşabiliyor fakat ulaşılan her bilginin doğru olmadığı da şüphe götürmez bir gerçek olduğunu biliyoruz.

Bireysel kullanıcılar açısında riskleri ve tehditleri bünyesinde barındıran bu yeni dönem, kamunun 7/24 kesintisiz internet verebildiği sistemlerle hayatımıza değer kattı.

Alışverişlerimizi internet siteleri üzerinden gerçekleştiriyoruz. Artık bankacılık faaliyetleri için bankalara gidip saatlerce beklemiyoruz.

Özellikle son birkaç yıl içerisinde internet, ihtiyaç olduğunda kullanılan bir yol, bir araç olmaktan çıktı. Özellikle internetin yeni bir kültürel mekan gerçeklik, özgürlük alanı ve ekonomik bir pazar olarak ortaya çıkması küresel değerlerin, alışkanlıkların hızlı bir şekilde değişmesini de sağladı.

Bir ebeveynin kendi çocuğunun evin dışında nerede, kiminle olduğunu bilmesi gerekiyorsa dijital dünyada da çocukların kontrolsüz bir şekilde bırakılması oldukça tehlikeli sonuçlar doğurabiliyor. Buradan tüm anne babalara sesleniyorum. Lütfen çocuklarımızı, gençlerimizi başıboş ve uçsuz bucaksız bir ortam olan internet dünyasında yalnız bırakmayalım. Çok farklı ve güvenlik yöntemleriyle onları dijital alemin kötülüklerinden, tuzak noktalarından uzak tutmamız gerekiyor.

İnterneti güvenli bir şekilde kullanmanın yollarını öğrenmek ve uygulamak hepimizin sorumluluğundadır. Günlük internet kullanım süresi, dünyada 6 saat 40 dakikayken ülkemizde bu rakam, 6 saat 50 dakika. Yani yaklaşık 7 saate ulaşmış bulunuyor. Sosyal medya kullanım süresi ise dünyada 2 saat 23 dakika iken ülkemizde 2 saat 44 dakika. Yani yaklaşık 3 saati bulmuştur diyebiliriz.

Bu kapsamda Bakanlık olarak Güvenli İnternet Günü vesilesiyle vatandaşlarımızı dijital dünyada güvenli tutmanın yolları konusunda bilinçlendirmek istiyoruz. Dijital platformlarda karşılaşılan en büyük sorunlardan birisi bilgi kirliliği. Yalan ve gerçeğin iç içe geçtiği dijital ortamlarda internetin ve sosyal medya platformlarını bilinçli bir şekilde kullanmak ve dijital okuryazarlık becerilerini geliştirmek gerekmektedir.”